2 Mayıs 2011

Süper Hızlı (2 x 1500 bg motorlu) Yatla Dönüş

Buraların en hızlı teknesine sahip garip bir Kolombiyalı grupla karaya dönebileceğimizi öğreniyoruz. Miçonun teklifine hayır denince kaptan gidiyor, rica ediyor ve kabul ediliyoruz. Çok teşekkür ederek ayrılıyor ve sürat teknesiyle bu yeni yata bırakılıyoruz. Yat, süper süper lüks. Herşey son model, son teknoloji. Teknenin sahipleri bizimle neredeyse hiç iletişime geçmiyorlar. Oturabileceğimiz süper bir salon gösterip hepsi yukarı da kaptanın yanında geçiriyor yolculuğu.

Yola çıktıktan 15 dakika sonra tekne duruyor ve yanımıza yaklaşan 5 çuval dolusu ıstakoz ve sürü ile deniz kabuğu vesaire yükleniyor teknemize. Bunların teslim tarzı haraç verir gibi, ve farkediyoruz, psikopat bir Kolombiyalı mafyanın teknesindeyiz. Ve bu tekne iki tane 1500 beygirlik motora sahip çok hızlı ve güvenlikli bir tekne çünkü büyük ihtimalle sevkiyat, kaçakçılık gibi işler için kullanılıyor. Tekne derin denize geldiğinde resmen şaha kalkıyor ve bir sürat teknesi edasıyla bizi sadece 2.5 saatte kıyıya ulaştırıyor. Bu rakam bu mesafe için inanılmaz bir rakam. Marinada indiğimizde de herkes büyük ihtimalle bu tekneden inmiş olduğumuza garipsiyerek bize şaşkın bir şekilde bakıyor.

Los Roques rüyası böylece sona eriyor, ve daha o andan eminiz ki hayatımız boyunca unutamayacağımız bir haftayı bitirmiş durumdayız. Plajın kumları inanılmaz ince olduğu için herşeyimiz kum. Ancak Caracas’ta canımız arkadaşımız Pınar var, evine gidip temizlenip artık Venezuela’dan aynen çıkmak lazım düşüncesiyle Caracas’a gidiyoruz.

Bu arada şunu söylememiz gerekir ki bir hafta boyunca gözümüzü her kapattığımızda sadece masmavi bir gökyüzü ve turkuaz renkli bir deniz gözümüzün önüne geliyordu. Bu hissi anlatmaya kelimeler yetmez.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder