20 Kasım 2010

Üstsüz gezmek yasak!

21-22 Ekim Perşembe – Cuma   

Sabah çıkış saati bile belli olmayan, ama tek yolcuları biz olduğumuz için kaçırma imkanımızın olmadığı küçük uçağımıza 11 gibi binerekten Canaima’yı terk ettik. Bu sefer yolcu olarak sadece ikimiz vardık. Diğer koltuklar da boş kalmasın diyerekten pilotumuz eşini ve 2 yaşındaki tatlı kızını da bir sonraki kasabaya uçakla bırakıverdi. Son pırpır uçak maceramızı da aynı heyecanla yaşadıktan sonra Ciudad Bolivar’a ve tur satıcımız Rodman’ın evine geri döndük. Ciudad Bolivar’da iki sakin gün geçirip dünyanın en büyük deltalarından biri olan Delta Orinoco'yu görmek üzere deltanın içinde karayolu ile ulaşılabilen tek şehir Tucupita’ya gitmeye kadar verdik. Bu iki günde email - blog yazmak, kitap okumak gibi keyifli işler dışında artık hiç bir temiz kıyafetimiz kalmadığı için çamaşırları yıkamaya karar verdik. Ve Venezuela’nın çamaşır makinası gerçeğiyle karşılaştık. Cep telefonu vb. birçok konuda son modayı dikkatlice takip eden bu ülke, çamaşır makinesi konusunu pek ciddiye almamış anlaşılan. Çoğu evde çamaşır makinesi bile yokken, olan evlerdeki makina da sadece çamaşırları deterjanlı suyla iki üç kere çeviriyor. Mesela Rodman’ın evindeki çamaşır makinasına 1 seferde maksimum 5-6 kıyafet koyabiliyorsunuz. 15 dakika kıyafetlerinizi döndürdükten sonra bütün eşyalarınızı alıp ikinci bölüme koyuyor,  üzerine uyduruk plastik bir kapakla kapatıyor ve kurutuyorsunuz. Sonrada herşey “yıkanmış” oluyor. Bu arada eğer çok eşya koyarsanız makina bir sürü çılgın ses çıkartaraktan odanın içinde dans etmeye başlıyor. Eğer az eşya koyarsanız... aynı şekilde.. Dünyanın en yüksek blackberry kullanma oranının olduğu bu ülkede çamaşır makinalarının bu kadar uyduruk olması enteresan.

Biz ise çamaşır makinasına şaşırdıktan sonra deterjanımız olmadığını farkederekten markete gitmeye karar verdik. Arda hiç bir temiz üstü kalmadığı için “nasıl olsa sıcak nehir kıyısı bir kasabadayız” diyerekten dışarı üstsüz çıkmaya karar verdi. Önce bir iki kişi laf attı, üstümüze alınmadık. Sonra bu laflar gittikçe arttı. Farkettik ki bir iki kişi "hey senin üstün nerde" diye bağırıyor, alay ediyor. Çok da önemsemeden yolumuza devam etmeye karar verdik ama laf atmalar gittikçe arttı ve sertleşti, sonunda da yoldan arabayla geçen polis beline kadar sarkıp arkasına dönmüş bir şekilde bize çığlık çığlığa bağırınca özür dileyerekten koştura koştura evimize döndük. Meğerse Venezuela’da erkekler dahil hiç kimse üstsüz gezmezmiş. Gezene deli gözüyle bakılırmış. Bu şoku (özellikle Arda) zar zor atlattıktan sonra Ciudad Bolivar’da son bir gezinip ranzalarımızda uykuya daldık.

1 yorum:

  1. oy oy süpermiş, umarım arda biz kadınların durumunu biraz olsun anlamışsındır.
    şimdi diğer hikayelere geçmem lazım. öperim. severim.

    YanıtlaSil